Restorasyonu Tamamlanan Burmalı Minare Camii Düzenlenen Törenle İbadete Açıldı
Osmanlı Dönemi’nde yenilenen ve adını minaresinin etrafını dolayan yivlerinden alan Amasya Burmalı Minare Cami, II. Gıyâseddin Keyhüsrev’in vezirlerinden olan Ferruh Bey ve kardeşi Hazinedar Yusuf Bey tarafından 1242 yılında inşa edilmiştir. Geleneksel Türk İslam Mimarisinin en güzel örnekleri arasında yer alan Burmalı Minare Cami, Tokat Vakıflar Genel Müdürlüğünce aslına uygun olarak ve titizlikle yürütülen restorasyon çalışmalarının ardından bugün Cuma namazı öncesinde, Valimiz Yılmaz Doruk tarafından açılışı gerçekleştirildi.
Açılış programına Valimiz Yılmaz Doruk’un yanı sıra, Amasya Milletvekilleri Haluk İpek ve Hasan Çilez, Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Sebahattin Erdoğan, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, protokol üyeleri ve vatandaşlarımız katıldı.
Kur'an tilaveti ile başlayan açılış programında, daha sonra protokol konuşmaları gerçekleştirildi. Programda konuşan Tokat Vakıflar Bölge Müdürü ve Amasya Milletvekillerimiz, Amasya’mızın önemli tarihi eserlerinden olan Selçuklu mirası camiinin restore edilerek yeniden ibadete açılmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek, ilimize hayırlı olmasını temenni ettiler.
Son olarak konuşan Valimiz Yılmaz Doruk ise şunları ifade etti: “Değerli çalışma arkadaşlarım, kıymetli vatandaşlarımız, bu mübarek cuma gününde sizleri sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
Köklü geçmişinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Amasya’mız, bu medeniyetlere ait sayısız tarihi ve kültürel eseri de bünyesinde barındırmaktadır.
Bugün de bu kâdim mirasın önemli parçalarından biri olan, ecdâd yadigârı Burmalı Minare Camii’mizi restore ederek, yeniden ibadete açmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Yüce Dinimiz İslâm, cami ve mescitleri merkezine alan bir medeniyet inşa etmiştir. Camiler; tarihten günümüze sosyal hayata şahitlik eden, İslam beldelerinin etrafında hayat bulduğu, mümîn yüreklerin kendisinde buluştuğu kutlu mekânlardır.
Camilerimiz, mahallelerimizin kalbi, şehirlerimizin ruhu, Aziz Milletimizin ve Ümmet-i Muhammed’in güvenli yuvasıdır. Sadece ibadetlerimizin değil, aynı zamanda tarihimizin, kültürümüzün, örf ve adetlerimizin de iç içe geçtiği manevî merkezlerdir.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V), cami ve mescit yapılmasına ayrı bir önem vererek, Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde ilk olarak Mescid-i Nebevî’yi inşa etmiştir.
Resul-i Ekrem Efendimiz ayrıca, biz Müslümanları medeniyetimizin gözbebeği olan camileri inşa, imar ve ihya etmeye teşvik için: “Her kim ki Allah için bir mescit bina ederse, Allah ona Cennet’te bu mescidin benzeri bir köşk bina eder.” buyurmuştur.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’müz de bu anlayış doğrultusunda, uhdesinde bulunan Burmalı Minare Camii’mizin, restorasyon çalışmalarını 2022 yılında başlatmış, Dinimizce Müminlerin bayramı olarak nitelenen güzel bir cuma gününde de nihayete erdirmiştir.
Kıymetli Kardeşlerim,
Yaklaşık 8 asırdan beri namaz kılınan bu mekân kim bilir ne güzel anılar kaydederek, ne olaylara şahitlik etti. Aşk ve muhabbetle Rabbine secde eden her yaştan Mümin, yüzyıllar boyu bu manevi havayı teneffüs etti.
Tarihi camilerimize her girdiğimizde gönlümüze işleyen bu maneviyât, yüzyıllarca burada ibadet eden ecdâdımızın yaşanmışlıklarını da bizlere derin şekilde hissettirmektedir. Bu ruh, camilerimizin manevi atmosferini daha kuşatıcı ve anlamlı kılmaktadır.
O yüzden bu mabetlerin ve kültür eserlerinin asıllarına uygun şekilde muhafaza edilerek gelecek nesillere aktarılması som derece önemlidir.
Çünkü bu mabetler geçmişle gelecek arasında bir aidiyet bağı oluşturan tarih köprüleridir.
Yüce Rabbimiz, İnşaallah bundan sonra da böyle güzel mabetlerimizi ihya edebilmeyi, Milletimize nasip eylesin.
Bu düşüncelerle, Ecdâd yadigârı bu eserin restore edilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyor, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Cumamız mübarek olsun.” dedi.
